Düşmanlar


CYBERMAN

10 insan gücündeki dev metal yaratıklar, aslında insan soyundan gelen bir ırktı. Zaman içinde zayıflıklarını yok etmek adına vücutlarına metal ve plastik parçaları eklemeye başladılar. Bu süreçte de hislerini kaybedip, robotlaştılar.
Esasen Dünya'nın ikiz gezegeni Mondas'tan gelen Cyberman'in soyunun tükendiği düşünülüyordu. Doktor paralel bir evrene yaptığı ziyaret sırasında John Lumic adlı dahi tarafından yeniden yaratıldıklarını öğrendi. Bu sefer önlerine çıkan her şeyi yok etmek üzere yaratılmışlardı.
Cyberman, Dünya'yı pek çok kez ele geçirmeye çalıştı. Ne var ki Doktor her seferinde onları yenmeyi başardı.

DALEK

Dalek'ler evrendeki en üstün ırk olduklarını düşünen, sadece nefret ve korku ile hareket eden hissiz yaratıklardır. Yüzyıllar boyunca Doktor ile pek çok kez savaştılar. Savaş alanında bir deha olan bu güçlü ve acımasız yaratıklar Doktor'un bugüne kadarki en büyük düşmanlarından biri. Ama Doktor her zaman insanlaığı onların korkunç saldırılarından korumayı başardı.
Minik robotlar gibi görünen Dalek'ler aslında metal zırhlarının altında yaşayan biçimsiz canlılar. Bilimadamı Davros, ırkının devamlılığını sağlamak ve evrenin hakimi olmak için metal zırhları yarattı.


SONTARAN

Sontaran'ların en büyük tutkuları savaşmaktır ve onlar için savaşırken ölmek bir onurdur. Seri bir şekilde klonlanarak çoğalırlar. Böylece Sontaran'lar savaşmak için doğmuş bir ordu yaratmakta zorlanmaz.
Tek fiziksel zayıflıkları enselerindeki küçük deliktir. Bu noktadan alacakları bir darbe onları bayıltabilir, hatta öldürebilir. Bu nedenle dövüşürken asla sırtlarını düşmanlarına dönmezler.
Ezeli düşmanları şekil değiştiren bir ırk olan Rutan'dır. Ama Sontaran'lar varolan herhangi bir ırkla da savaşa girmeye hazırdır. Dördüncü Doktor'un döneminde Gallifrey gezegenini ele geçirmeye çalışmışlardı.

WEEPING ANGEL

Evrenin kendisi kadar eski olan bu katil yaratıklar, kurbanlarını bir dokunuşla geçmişe gönderiyor ve onların potansiyel zaman enerjilerinden besleniyorlar.
Zamanda geçmişe göndermeden hiçbir şeye dokunamadıkları için çok yalnızlar. Sadece izlenmedikleri sırada hareket edip saldırabilirler. Görüldükleri takdirde savunma mekanizmaları devreye giriyor ve taşa dönüşüyorlar.
Ayrıca düşmanlarının gözlerinin içine bakıp hafızalarına yerleştikten sonra zihinlerini ele geçirerek onları alt ettikleri de bilinmekte.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder